Uzun süre tekstil sektöründe çalıştıktan sonra emekli olan ve müzik sektörüne atılan 62 yaşındaki Hayrettin Topaloğlu, küçük atölyesinde bendir yaparak günlerini geçiriyor.

Yapımı yaklaşık 3-4 gün süren bendir için uygun bir ağaçtan kasnak, iyi bir görsel ve ses için 2 milimetrelik papellerle kaplanıyor. Daha sonra 3 mikron kalınlığındaki oğlak derisi mumlu iplikle dikilerek kasnağa monte ediliyor.

Klasik müzik ve tasavvuf müziğinde önemli bir yeri olan bu ritim çalgısını el emeğiyle meydana çıkaran Hayrettin usta, genellikle social ü medyazerinden satış yaparak yurt içine ve yurt dışına bendir gönderiy.

– “Çok büyük bir terapi oldu”

Topaloğlu, AA muhabirine, 1980’lerin başında Bursa’ya yerleştiğini, uzun yıllar özel sektörde çalıştıktan sonra emekli olduğunu anlattı.

Bir Müzik mağazasında çalışmaya başladığını belirten Topaloglu, «Çevremde Müzik Aletleri üreten bir çok ustayla tanışıyordum. Μπαγλαμά, keman ustaları Βαρδή. Benim de bir Seyler yapabileceğimi, el melekem olduğunu biliyordum. Belli bir σίγουροι sonra μπεντίρ yapımıyla ilgilenmeye başladım. ΟΠyapılmış bendirleri inceledim. Cemal Tokgöz ustamla tanıştım. Bu işi kaliteli bir şekilde yapabilmemde çok büyük etkisi vardır.” ifadesini kullandı.

Daha temiz, daha görsel bir bendir yapımına odaklandığını aktaran Topaloğlu, “Belli bir aşamadan sonra yaptığım ürünler beğenilmeye başlandı. İyi çalanlar, yaptığım bendirleri çok beğeniyor.” dedi.

– Alyan akort sistemi bulunuyor

Topaloğlu, 2011’de başladığı bendir yapımında aşama kat ettiğini dile getirerek şunları kaydetti:

“Enstrümanın “Erbane” dediğimiz içinde halkaları olan, Anadolu’da zikir törenlerinde, Mevlevi törenlerde kullanılan tür var. Bir de dışında zilleri olan tür var, “def” olarak bilinir. göre figür, yazı, desen yapabiliyoruz. Kadınlar daha çok ilgi gösteriyor bendire. Γιόγκα, meditasyon yapanlar, müzik eğitimi alanlar istiyor. Avrupa’nın birçok şehrinden talep oluyor, gönderiyoruz mününüsteriyoruz, Γερμανία, Γερμανία.

Çocukluğundan μπέρι bir el sanatıyla uğraşma isteği duyduğunu anlatan Hayrettin Topaloglu, «Kendi oyuncağımızı, uçurtmamızı, arabamızı kendimiz yaptık. Oradan Κάλμα bir el melekesi var. Ben bu ISI çok seviyorum. Μόλις kendimi mutlu ediyorum. Çalışmaya başladığımda Μπαζέν yemek yemeyi unutuyorum. Μπαζέν παραμονή gidişim çok geç saatleri buluyor, geç saatlere kadar çalışıyorum. Bu işi yapmak, tamamen bir terapi benim için.”ifadesini kullandı.